RUHSAL EĞİTİM ÜZERİNE

Varlık için ilk izlenim oluşturacak kadar materyal toplandığında, ilk şuur faaliyetleri başlamıştır denilebilir. Belki de atom altı parçacık düzeyinde ilk buluşmalar, kesişmeler, itme, çekme yasalarının çalışması ilk eğitim denemelerimiz olmuştur. Madde dünyasında görünür olmak bile ilk adım sayılabilir. Eğitim denen olguyu her zaman hazır alıcı verici muhataplar gibi de algılamayalım. Her şey, her nesne için ilişkili olduğumuz bir süreç vardır. Bu ilkler yaratım sürecinde göreceli sıralara göre işlerini yapmaya devam ederler, dolayısı ile yaratım da sınırsız ve süresizdir.

Bu bağlamda eğitimi subjektif bir başlangıç zamanına dayandıramayız. Süreçlere bağlı yasalar içinde çalışan prensipler, eğitimin doğasını belirler. Kozmos’a göre şuurlu faaliyetlere dönüşen zeki adımlar, düşüncenin dönüştürücü yapısı, güneş gibi ortak yaşamın oluştuğu ortamların hayat verdiği gezegenlerde kalıcı eğitimlerin başladığı kadim bilgeliğin uygulamalarında, eğitim nasıl ve neyi hedefler diye bakacağız bundan sonra.

Varlık diye başlamıştık; çeşitli şuur kademeleri ve enerji bedenleri ile eğitimi alan varlığın yolculuk yaptığı ruhun, öz ile ilişkisini derin öğrenim çelişkilerini ortaya çıkan ürünlerde görebiliriz. Uygarlık ve teknoloji? Ruhun asıl hedefi yaratımın sürmesi gibi ortaya çıkarken ikincil sonuçlar maddenin gelişimi, uygarlık, teknoloji gibi sonuçlarla eşzamanlı ilerliyor.

Öz, maddede ifadelendirme ve anlam bütünlüğüne doğru genişlerken bireysel dönüşümler yaratıp, şuurda anlayış hiyerarşisini de beraberinde getiriyor. Birlikte gelişmek geleceğe hazırlanmak şuurun yaratım hedefi ile uyumlanıyor.

Eğitim, bir çeşit zorunluluk içinde yer alan bireysel anlayışlara ise sorumluluk olarak ekleniyor. Bazı varlıklarda ise yükümlülük alanı haline geliyor. Yine birçok branşlaşma disiplinlerinde çeşitli yollarla ilerlense de ortak şuur alanımız için tüm varlıksal oluşumlar birlikte çalışıyor. Felsefeden, psikolojiye bilimsel tüm metodolojiler güzeli, iyiyi, sanatsal olanı ortaya koyarken öz için ruhsal dünyaya sınırsız bilgi yaratmaya devam ediyorlar.

Kişisel sorumluluğumuz an içinde bize düşen izlenim taneciklerini ilgili kanallara yönlendirmek ve yine onların aracılığı ile yaratıma katkıda bulunarak, aramızda  an ile ayrılık kalmamasını sağlamak olmalı. Işıkla simgeleşen şuur paylaşımlarında olumlu, ılımlı barışcıl tavırlar eğitimin hammaddesi olan bilgi tanecikleri yaşamayı, gelecek yaratan anları bir araya getiriyor.

Hayat, bize birlikte ruha hizmet ettiğimiz eğitmenlik süreçlerini öğretiyor.

Güneş gibi yeni varlıklara hayat verecek yaratıcı düşünce süreçleri ile birlikte kozmosun eğitim fikirleri olmaya devam edelim.

Ahmet Cemal Gürsoy